Diğer bölümlerde ihracatçı Firma ve yurtiçine dövize endeksli satan Firma’larda kur riskini incelemiştik. Bu bölümde ise uzun vadeli kredi kullanan ve bu nedenle yüksek kambiyo zararı oluşan şirketleri inceleyeceğiz. Özellikle bu tip örneklere enerji sektöründe faaliyet gösteren, geliri USD üzerinden oluşan ve yatırım finansmanında YP kredi kullanan Firma’larda sıkça rastlayabiliyoruz.
Konunun anlaşılması için
basit bir örnek vererek başlayalım. Örneğimiz biraz ütopik gelebilir. Ancak
uzun vadeli YP kredi kullanan Firmalarda kur riskini değerlendirirken aşağıdaki
örneğin açıklayıcı olabileceğini düşünüyorum. Varsayımlarımız aşağıdaki gibi
olsun;
Firma kar marjı yüksek
olan enerji faaliyet göstersin. Firma satışlarını YP olarak gerçekleştirsin.
Firma’nın 31.12.2019 tarihli gelir tablosunda yıllık satışı 10.000.000 TL olsun
(aylık 210.000 USD civarında bir hasılat elde etsin). Satış maliyeti 5.000.000
TL (aylık 105.000 USD civarında maliyete katlansın) faaliyet karı 5.000.000 TL
olarak gerçekleşsin.
Firma ilgili yatırım
finansmanında 5.000.000 USD kredi kullansın. 10 yıl vadeli ve yılda 1 ödemeli
olan kredinin ana para ve faiz ödemeleri aşağıdaki gibi olsun;
Kullanım Tarihi |
Ödeme Tarihi |
Anapara |
Faiz |
31.12.2019 |
31.12.2020 |
$500.000 |
$10.000 |
31.12.2021 |
$500.000 |
$10.000 |
|
31.12.2022 |
$500.000 |
$10.000 |
|
31.12.2023 |
$500.000 |
$10.000 |
|
31.12.2024 |
$500.000 |
$10.000 |
|
31.12.2025 |
$500.000 |
$10.000 |
|
31.12.2026 |
$500.000 |
$10.000 |
|
31.12.2027 |
$500.000 |
$10.000 |
|
31.12.2028 |
$500.000 |
$10.000 |
|
31.12.2029 |
$500.000 |
$10.000 |
|
TOPLAM |
$5.000.000 |
$100.000 |
Diğer Varsayımlar;
- Firma’nın başka herhangi bir kredisi bulunmasın. Kısaca finansman giderlerinin tamamı ilgili krediden kaynaklansın.
- Firma tüm işlemlerini peşin olarak gerçekleştirsin. Kısaca alıcı, satıcı ve avans bakiyeleri oluşmasın.
- Firma’nın gelirleri YP olduğu gibi giderleri de YP cinsinden olsun (kur nedeniyle kar marjının etkilenmediğini varsayalım)
- Kullanım tarihi olan 01.01.2020 tarihinde kur 4 TL iken 31.12.2020 tarihinde kur 8 TL’ye yükselsin. Ancak Firma’nın satışlarında faturalar ayın “1” inde kesilsin ve kur artışı ciroya yansımasın.
- Firma’da ayrıca 1.000.000 TL yıllık amortisman ayrıldığını varsayalım.
Gelir tablomuz aşağıdaki gibi
olacaktır.
Net Satışlar |
10.000.000 |
Satış Maliyetleri |
-5.000.000 |
Faaliyet Karı |
5.000.000 |
Faiz Giderleri |
80.000 |
Kur zararları |
-13.770.000 |
Net Kar |
-3.690.000 |
Peki yukarıdaki veriye göre Firma’mız gerçekten zararda mıdır ? Kur artışı gerçekten Firma’yı çok mu olumsuz etkilemiştir ?
Aslında Firma’nın döneme
tekabül eden kur zararına bakarsak eğer kullandığı tarihteki kur yıl sonunda
değişmeseydi 2.000.000 TL ana para ve 40.000 TL faiz ödeyecekti. Ancak USD/TL paritesi iki katına çıktığı için 4.000.000 TL ana para ve 80.000 TL faiz
ödeyecek. Kısaca Firma’nın yarattığı birikimli fona bakarsak halen 1.920.000 TL
artıda olduğunu görüyoruz (Faaliyet karı + Amortisman – Anapara Ödemesi – Faiz
Gideri).
Kısaca Firma ilgili
dönemde halen faaliyetleri için yeterli fonu yaratmayı başarabilmiş. Özetle kur
kaynaklı zararların uzun vadeli krediler nedeniyle oluştuğu, cari dönemde kur
kaynaklı zarar nedeniyle oluşacak fon çıkışının 2.040.000 TL olduğu, ayrıca satışları
YP olması nedeniyle önümüzdeki dönem cirosunda TL bazında önemli düzeyde artış
yaşanacağı öngörülmektedir. Bu durumda faaliyet karı da kurun seviyesini
koruması halinde TL bazında yükselecektir. Kısaca cironun devamı halinde ilgili
şirketin kur riski bulunmamaktadır.
Yukarıdaki örneğin bir
fikir verdiğini düşünüyorum. Ancak gerçek hayatta bu kadar uç bir örnek nadiren
karşımıza çıkar. Firma’nın satışları hem TL, hem YP hemde YP’ye endeksli olarak
gerçekleşebilir. Maliyetlerinde bir bölümü TL, bir bölümü YP olabilir. Hatta YP
bölümü farklı para birimlerinde gerçekleşebilir. Kısaca analizi yaparken Firma’nın
satışlarına, döviz kuruna, döviz pozisyonuna ve döviz pozisyonunun yıllara göre
dağılımına hakim olunmalıdır.
Yukarıdaki örnekte
satışlar YP değil TL yapılsaydı, yorumumuz yine aynı olur muydu ? Tabiki hayır.
İlk sene kur riski tolere edilmesine ve fn yaratılmaya devam edilmesine rağmen
sonraki yıllar için ciddi bir riski söz konusu olacaktı. Nitekim yukarıdaki
örnekteki gibi yüksek kar marjıyla çalışan bir şirketin dahi benzer düzeyde
oluşabilecek ikinci bir kur şokunda fon yaratma kabiliyetini kaybedeceğini ve kur
artışlarının satış fiyatlarına yansıtılmaması halinde ciddi anlamda nakit
akışında problem yaşayabileceği görülebilmektedir. Günümüzde AVM yatırımlarında
kullanılan uzun vadeli YP yatırım kredisi örnekleri bu durumu en fazla yansıtan
olumsuz örneği oluşturmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder