Elimizde Firma’nın güncel bilanço
ve gelir tablosu mevcut. Firma’nın hedefleri ve planları konusunda bir görüşme
gerçekleştirdik. İster analizci, ister finansmancı, ister danışman, ister
patron olalım. Elimizdekilerle Firma’nın geleceğini basit bir şekilde nasıl
öngörebiliriz ?
Aşağıda kullanacağımız bazı verileri verelim;
- Ticari Alacaklar : 10.000.000 TL
- Stoklar : 12.000.000 TL
- KV Finansal Borçlar : 5.000.000 TL
- U.V. Finansal Borçlar : 5.000.000 TL
- K.V. Ticari Borçlar : 15.000.000 TL
- K.V. Alınan Avanslar : 3.000.000 TL
- EBİTDA : 2.000.000 TL
- Net Satışlar : 40.000.000 TL
- EBİTDA Marjı : %5
- Finansman Giderleri : 500.000
Toplam Finansal Borçlar/EBİTDA
Formülü yerine koyduğumuzda 10.000.000/2.000.000
= 5
Bu kapsamda Firma mevcut
faaliyetlerinden elde ettiği fonlar ile 5 yılda toplam finansal borçlarını
kapatabilecek düzeydedir.
Bu rasyoyu farklı şekillerde
geliştirebiliriz.
Örnek olarak yoğun kısa K.V.
kredi kullanımı bulunan ve ilgili krediler için yüksek finansman giderine
katlanan ve bu nedenle karlılığı düşen Firma’lar için aşağıdaki gibi
formülasyon türevleştirilebilir;
Toplam Finansal Borçlar/(EBİTDA –
Finansman Giderleri)
Bu kapsamda 10.000.000/(2.000.000
– 500.000) = 6,7
Faaliyetlerden elde edilen fonlar
ile toplam finansal borçlar 6,7 yılda ödenebilmektedir.
Eğer yatırımdaysak ve yatırım
için kullandığımız kredilerin ne kadar sürede geri ödenebileceğini öngörmek
istiyorsak, bankalarda yeterli kredibilitemiz varsa, yani kısa vadeli kredileri
takla atlatabileceğimizi düşünüyorsak kısa vadeli finansal borçları
hesaplamadan çıkarabiliriz. Bu kapsamda yeni rasyo ;
U.V. Finansal Borçlar/EBİTDA
5.000.000 / 2.000.000 =2,5. 2,5
yılda uzun vadeli kredilerin anaparalarını faaliyetlerden elde edeceğimiz
fonlarla karşılayabiliyoruz.
2) Operasyonel Net İşletme Sermayesi
Operasyonel net işletme sermayesi
kısaca Firma’nın finansal borçları ve finansal varlıklarının dahil edilmediği
süreçte oluşabilecek işletme sermayesi ihtiyacını göstermektedir. Peki
operasyonel net işletme sermayesini gelecek analizinde nasıl kullanabiliriz ?
Öncelikle Firma’nın operasyonel
net işletmesini hesaplayalım;
ONİS = Ticari Alacaklar + Stoklar
– Ticari Borçlar – Alınan Avanslar
ONİS = 10.000.000 TL + 12.000.000
TL – 15.000.000 – 3.000.000
ONİS = 4.000.000 TL
Firma’nın gerçekleştirdiği yatırım
ile beraber 10.000.000 TL ciro artışı beklediği öngörülsün;
İlave Satış x EBİTDA Marjı –
İlave Satış x ONİS/Net Satışlar = İlave Finansman İhtiyacı
10.000.000 x 0,05 – 10.000.000 x (4.000.000/40.000.000) = - 500.000 TL
Örneğimizde 10.000.000 TL
tutarında ciro artışının Firma’ya 500.000 TL ilave finansman ihtiyacı
oluşturacağı öngörülmektedir. Peki bu durumu başka nerede kullanabiliriz.
Proforma Gelir Tablosunu anlatırken bu durumu daha net açıklayabiliriz.
Proforma Gelir Tablosu ve Borç Ödeme Gücü Rasyosu
Aşağıdaki varsayımlara göre
proforma gelir tablomuzu düzenleyelim;
1) Firma’nın
yatırım başlangıcındaki yıl sonu yıl cirosunun 40.000.000 TL olacağı,
2) Makine
yatırımı için 7.000.000 TL tutarında aşağıda ödeme planı verilen 5 yıl vadeli kredi
kullanılacağı, ilgili kredinin ödemesinin 1. Yıl başlayacağı,
3) Yatırım
sonrası cironun %25 büyümesinin beklendiği, ancak makinenin kurulumunun 2.
Yılda sona ereceği ve normal şartlarda cirodaki artışın 2. Yıl ile başlayacağını
4) Firma’nın
mevcutta %15 brüt kar marjı ve %10 faaliyet kar marjı ile çalıştığını, makine
yatırımının kar marjını değiştirmeyeceğini
5) Ortalama
%20 faizden işletme sermayesi ihtiyacı için 2.000.000 TL kredi kullanımı
bulunduğu
6) Mevcutta ayrılan amortisman olmadığı, alınacak makinenin ekonomik ömrünün 7 yıl olduğu ve yıllık 1.000.000 TL amortisman ayrılacağını varsayalım.
Borç Ödeme Gücü Rasyosu : Aşağıdaki şekilde bulunur ve ilgili rasyo faaliyetlerden edilen fonlar ile kredi anapara ve faizlerini Firma’nın kaç defada karşıladağını göstermektedir.
(Finansman Giderleri +
Vergi Sonrası Kar + Amortismanlar) / (Anapara Ödemeleri + Finansman Giderleri)
yada
(EBİTDA – Vergi) /
(Anapara Ödemeleri + Finansman Giderleri)
Birikimli Fon : Basit bir şekilde Firma’nın tüm gider ve anapara
ödemeleri yapıldıktan sonra nakit
fazlası/açığını göstermektedir.
Peki yukarıdaki proforma gelir
tablosunu ve rasyoyu nasıl yorumlamamız lazım ?
Birinci yılda Firma’nın elde
ettiği fonlar ile anapara ve faiz ödemelerinin tamamını ödeyebilmektedir.
İkinci yılda Firma’nın elde
ettiği fonlar ile anapara ve faiz ödemelerinin %68,5’i karşılanmaktadır. Bu
durumda ilgili yıl 1.002.400 TL nakit açığı oluşmaktadır. Nakit açığı
oluşmasındaki neden döneme tekabül eden yüksek anapara ve faiz ödemeleridir.
Üçüncü yılda Firma’nın elde
ettiği fonlar ile anapara ve faiz ödemelerinin %81’ini karşılanmaktadır. Bu
durumda ilgili yıl nakit açığı 1.526.600 TL’ye yükselmiştir. Oluşan nakit açığı
bir önceki yıla göre azalmasına rağmen devam etmiştir. Nakit açığı
oluşmasındaki neden döneme tekabül eden yüksek anapara ve faiz ödemeleridir.
Dördüncü yılda ödenecek anapara
ve faiz tutarlarının azalmasıyla beraber faaliyetlerden elde edilen fonlar
döneme tekabül eden anapara ve faiz ödemelerini %137 oranında karşılamasına
olanak sağlayacak ve kümülatif nakit açığının azaltacaktır.
Beşinci yılda ödenecek anapara ve
faiz tutarlarının azalışına devam etmesiyle beraber faaliyetlerden elde edilen
fonlar döneme tekabül eden anapara ve faiz ödemelerini %218 oranında
karşılamasına olanak sağlayacak ve kümülatif nakit açığını ortadan
kaldıracaktır.
Ortalama Borç Ödeme Gücü rasyosu
1,03 olarak meydana gelmiştir. Sonuç olarak faaliyetlerden elde edilen fonlar
anapara ve faiz ödemelerini karşılayabilmektedir.
Peki nakit açıklarını ne olacak ?
Firma ilgili nakit açıklarını tolere etmek için dışarıdan kaynak bulmak zorundadır. Bu açığın nasıl finanse edileceğinin analizi oldukça önemlidir. Nitekim 3. Yılda 1.526.000 TL tutarında nakit açığı; ortaklar tarafından sermaye borç bulunarak, vadeler kısaltılıp işletme sermayesi için kullanılacak kredi hacmi azaltılarak yada yeni kısa vadeli kredi kullanımı sağlanarak finanse edilebilir. Tabloda görüldüğü üzere kısa vadeli kredilerin sürekli yenileceği, kısaca kredibilitenin korunacağı doğal varsayımlardan birisi olup, ilgili kredilere anapara ödemelerinde yer verilmemiş, sadece taksitli kredi kullanımı tabloda kendisine yer edinmiştir. Eğer Firma’nın bankalardaki kısa vadeli kullanılabilir limitleri yeterliyse ilgili açık banka kredileri ile kapatılabilir.
Faiz ve Anapara Tutarları Nasıl Hesaplanacak ?
Uzun vadeli kredilerin faiz ve
anapara tutarları büyük ölçüde ödeme planlarında bellidir. Değişken faizli kredi kullanımında net olarak
öngörülmese de aşağı yukarı bir tahmin yürütebiliriz.
Kısa vadeli kredi kullanımlarımda
ise yukarıda bahsi geçtiği gibi ilgili kredilerin döndürülebileceği varsayılır
ve anapara tutarlarına giriş yapılmaz. Kullanılan kredilerin ortalama faiz
oranından bir faiz gideri tahmin edebiliriz. Belki örneğimizdeki gibi belirli
bir ciro artışı öngörürsek ne olacak ? Burada ilave finansman ihtiyacını
belirlemek için ONİS devreye girmektedir. Firma’da ONİS = 4.000.000 TL olarak
hesaplansın. Yukarıdaki hesaplamadan ilave finansman ihtiyacının 500.000 TL
olacağını ve ortalama %20 faiz oranından 100.000 TL yıllık ek finansman
giderine katlanacağını hesaplayabiliriz.
İlave Satış x EBİTDA Marjı –
İlave Satış x ONİS/Net Satışlar = İlave Finansman İhtiyacı
10.000.000 x 0,05 – 10.000.000 x
4.000.000/40.000.000 = -500.000 TL
(Oluşan finansman ihtiyacı 500.000
TL). Ortalama %20 faiz oranından yıllık finansman gideri 100.000 TL.
Döviz Kredisi Kullanımı Olursa Kur Şoklarına Karşı Ne Yapılabilir ?
Ülkemizde döviz kurlarındaki
dalgalanmaların sıklılığı bilinmektedir. Böyle bir durumda Firma’nın eğer satış
ve maliyetleri YP üzerinden gerçekleşiyorsa proforma gelir tablosu YP üzerinden
hazırlanabilir. Eğer satışlar ve maliyetler TL üzerinden ise kur şoklarına
karşı farklı senaryolar üretilebilir. Örnek olarak kurun ortalama %20
artacağını öngörülüyorsa finansman giderleri ve anapara ödemeleri %20
artırabilir. Bu şekilde en iyi ve en kötü senaryolar ortaya çıkartılabilir.
Faiz Oranlarında aşırı dalgalanma Olursa Ne yapılabilir ?
Yine kur şoklarında olduğu gibi
kısa vadeli kredilerin ortalama faiz oranı artırılarak yada azaltılarak farklı
senaryolar hazırlanabilir. Bu şekilde Firma’nın faiz gerek faiz oranlarındaki
dalgalanmaya gerekse kur şoklarına hazırlık durumu ortaya konabilir.
Uzun Vadeli Tedarikçilere Ödeme Olursa Ne Yapmamız Gerekli
Bazen makineler veya diğer yatırımlar
için tedarikçilerle yıllık ödeme konusunda anlaşma yapılabilmekte, yada vadeli
akreditif açılabilmektedir. Bu durumda ödenecek ilgili tutarlar anapara
tutarlarına yazılmalıdır.
Eğer ham madde alımı için
yapılıyorsa, istisnalalar haricinde tabloya eklenmemesi gerekir.
Sonuç olarak öncelikle Proforma gelir tablosu farklı şekillerde daha da geliştirilebilir. Ancak çok fazla zaman kaybetmeden hızlı bir şekilde
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder