15 Mart 2021 Pazartesi

BASİT BİR ŞEKİLDE GELECEK ANALİZİ (PROFORMA GELİR TABLOSU OLUŞTURMA, ONİS, EBİTDA)

Elimizde Firma’nın güncel bilanço ve gelir tablosu mevcut. Firma’nın hedefleri ve planları konusunda bir görüşme gerçekleştirdik. İster analizci, ister finansmancı, ister danışman, ister patron olalım. Elimizdekilerle Firma’nın geleceğini basit bir şekilde nasıl öngörebiliriz ?

Aşağıda kullanacağımız bazı verileri verelim;

  • Ticari Alacaklar : 10.000.000 TL
  • Stoklar : 12.000.000 TL
  • KV Finansal Borçlar : 5.000.000 TL
  • U.V. Finansal Borçlar : 5.000.000 TL
  • K.V. Ticari Borçlar : 15.000.000 TL
  • K.V. Alınan Avanslar : 3.000.000 TL
  • EBİTDA : 2.000.000 TL
  • Net Satışlar : 40.000.000 TL
  • EBİTDA Marjı : %5
  • Finansman Giderleri : 500.000


Toplam Finansal Borçlar/EBİTDA

Formülü yerine koyduğumuzda 10.000.000/2.000.000 = 5

Bu kapsamda Firma mevcut faaliyetlerinden elde ettiği fonlar ile 5 yılda toplam finansal borçlarını kapatabilecek düzeydedir.

Bu rasyoyu farklı şekillerde geliştirebiliriz.

Örnek olarak yoğun kısa K.V. kredi kullanımı bulunan ve ilgili krediler için yüksek finansman giderine katlanan ve bu nedenle karlılığı düşen Firma’lar için aşağıdaki gibi formülasyon türevleştirilebilir;

Toplam Finansal Borçlar/(EBİTDA – Finansman Giderleri)

Bu kapsamda 10.000.000/(2.000.000 – 500.000) = 6,7

Faaliyetlerden elde edilen fonlar ile toplam finansal borçlar 6,7 yılda ödenebilmektedir.

Eğer yatırımdaysak ve yatırım için kullandığımız kredilerin ne kadar sürede geri ödenebileceğini öngörmek istiyorsak, bankalarda yeterli kredibilitemiz varsa, yani kısa vadeli kredileri takla atlatabileceğimizi düşünüyorsak kısa vadeli finansal borçları hesaplamadan çıkarabiliriz. Bu kapsamda yeni rasyo ;

U.V. Finansal Borçlar/EBİTDA

5.000.000 / 2.000.000 =2,5. 2,5 yılda uzun vadeli kredilerin anaparalarını faaliyetlerden elde edeceğimiz fonlarla karşılayabiliyoruz.

2) Operasyonel Net İşletme Sermayesi

Operasyonel net işletme sermayesi kısaca Firma’nın finansal borçları ve finansal varlıklarının dahil edilmediği süreçte oluşabilecek işletme sermayesi ihtiyacını göstermektedir. Peki operasyonel net işletme sermayesini gelecek analizinde nasıl kullanabiliriz ?

Öncelikle Firma’nın operasyonel net işletmesini hesaplayalım;

ONİS = Ticari Alacaklar + Stoklar – Ticari Borçlar – Alınan Avanslar

ONİS = 10.000.000 TL + 12.000.000 TL – 15.000.000 – 3.000.000

ONİS = 4.000.000 TL

Firma’nın gerçekleştirdiği yatırım ile beraber 10.000.000 TL ciro artışı beklediği öngörülsün;

İlave Satış x EBİTDA Marjı – İlave Satış x ONİS/Net Satışlar = İlave Finansman İhtiyacı

10.000.000 x 0,05 – 10.000.000 x (4.000.000/40.000.000) = - 500.000 TL

Örneğimizde 10.000.000 TL tutarında ciro artışının Firma’ya 500.000 TL ilave finansman ihtiyacı oluşturacağı öngörülmektedir. Peki bu durumu başka nerede kullanabiliriz. Proforma Gelir Tablosunu anlatırken bu durumu daha net açıklayabiliriz.

Proforma Gelir Tablosu ve Borç Ödeme Gücü Rasyosu

Aşağıdaki varsayımlara göre proforma gelir tablomuzu düzenleyelim;

1)      Firma’nın yatırım başlangıcındaki yıl sonu yıl cirosunun 40.000.000 TL olacağı,

2)      Makine yatırımı için 7.000.000 TL tutarında aşağıda ödeme planı verilen 5 yıl vadeli kredi kullanılacağı, ilgili kredinin ödemesinin 1. Yıl başlayacağı,

3)      Yatırım sonrası cironun %25 büyümesinin beklendiği, ancak makinenin kurulumunun 2. Yılda sona ereceği ve normal şartlarda cirodaki artışın 2. Yıl ile başlayacağını

4)      Firma’nın mevcutta %15 brüt kar marjı ve %10 faaliyet kar marjı ile çalıştığını, makine yatırımının kar marjını değiştirmeyeceğini

5)      Ortalama %20 faizden işletme sermayesi ihtiyacı için 2.000.000 TL kredi kullanımı bulunduğu

6)      Mevcutta ayrılan amortisman olmadığı, alınacak makinenin ekonomik ömrünün 7 yıl olduğu ve yıllık 1.000.000 TL amortisman ayrılacağını varsayalım.




Borç Ödeme Gücü Rasyosu : Aşağıdaki şekilde bulunur ve ilgili rasyo faaliyetlerden edilen fonlar ile kredi anapara ve faizlerini Firma’nın kaç defada karşıladağını göstermektedir.

(Finansman Giderleri + Vergi Sonrası Kar + Amortismanlar) / (Anapara Ödemeleri + Finansman Giderleri)

yada

(EBİTDA – Vergi) / (Anapara Ödemeleri + Finansman Giderleri)

Birikimli Fon : Basit bir şekilde Firma’nın tüm gider ve anapara ödemeleri yapıldıktan sonra nakit fazlası/açığını göstermektedir.

Peki yukarıdaki proforma gelir tablosunu ve rasyoyu nasıl yorumlamamız lazım ?

Birinci yılda Firma’nın elde ettiği fonlar ile anapara ve faiz ödemelerinin tamamını ödeyebilmektedir.

İkinci yılda Firma’nın elde ettiği fonlar ile anapara ve faiz ödemelerinin %68,5’i karşılanmaktadır. Bu durumda ilgili yıl 1.002.400 TL nakit açığı oluşmaktadır. Nakit açığı oluşmasındaki neden döneme tekabül eden yüksek anapara ve faiz ödemeleridir.

Üçüncü yılda Firma’nın elde ettiği fonlar ile anapara ve faiz ödemelerinin %81’ini karşılanmaktadır. Bu durumda ilgili yıl nakit açığı 1.526.600 TL’ye yükselmiştir. Oluşan nakit açığı bir önceki yıla göre azalmasına rağmen devam etmiştir. Nakit açığı oluşmasındaki neden döneme tekabül eden yüksek anapara ve faiz ödemeleridir.

Dördüncü yılda ödenecek anapara ve faiz tutarlarının azalmasıyla beraber faaliyetlerden elde edilen fonlar döneme tekabül eden anapara ve faiz ödemelerini %137 oranında karşılamasına olanak sağlayacak ve kümülatif nakit açığının azaltacaktır.

Beşinci yılda ödenecek anapara ve faiz tutarlarının azalışına devam etmesiyle beraber faaliyetlerden elde edilen fonlar döneme tekabül eden anapara ve faiz ödemelerini %218 oranında karşılamasına olanak sağlayacak ve kümülatif nakit açığını ortadan kaldıracaktır.

Ortalama Borç Ödeme Gücü rasyosu 1,03 olarak meydana gelmiştir. Sonuç olarak faaliyetlerden elde edilen fonlar anapara ve faiz ödemelerini karşılayabilmektedir.

Peki nakit açıklarını ne olacak ?

Firma ilgili nakit açıklarını tolere etmek için dışarıdan kaynak bulmak zorundadır. Bu açığın nasıl finanse edileceğinin analizi oldukça önemlidir. Nitekim 3. Yılda 1.526.000 TL tutarında nakit açığı; ortaklar tarafından sermaye borç bulunarak, vadeler kısaltılıp işletme sermayesi için kullanılacak kredi hacmi azaltılarak yada yeni kısa vadeli kredi kullanımı sağlanarak finanse edilebilir. Tabloda görüldüğü üzere kısa vadeli kredilerin sürekli yenileceği, kısaca kredibilitenin korunacağı doğal varsayımlardan birisi olup, ilgili kredilere anapara ödemelerinde yer verilmemiş, sadece taksitli kredi kullanımı tabloda kendisine yer edinmiştir. Eğer Firma’nın bankalardaki kısa vadeli kullanılabilir limitleri yeterliyse ilgili açık banka kredileri ile kapatılabilir.

Faiz ve Anapara Tutarları Nasıl Hesaplanacak ?

Uzun vadeli kredilerin faiz ve anapara tutarları büyük ölçüde ödeme planlarında bellidir.  Değişken faizli kredi kullanımında net olarak öngörülmese de aşağı yukarı bir tahmin yürütebiliriz.

Kısa vadeli kredi kullanımlarımda ise yukarıda bahsi geçtiği gibi ilgili kredilerin döndürülebileceği varsayılır ve anapara tutarlarına giriş yapılmaz. Kullanılan kredilerin ortalama faiz oranından bir faiz gideri tahmin edebiliriz. Belki örneğimizdeki gibi belirli bir ciro artışı öngörürsek ne olacak ? Burada ilave finansman ihtiyacını belirlemek için ONİS devreye girmektedir. Firma’da ONİS = 4.000.000 TL olarak hesaplansın. Yukarıdaki hesaplamadan ilave finansman ihtiyacının 500.000 TL olacağını ve ortalama %20 faiz oranından 100.000 TL yıllık ek finansman giderine katlanacağını hesaplayabiliriz.

İlave Satış x EBİTDA Marjı – İlave Satış x ONİS/Net Satışlar = İlave Finansman İhtiyacı

10.000.000 x 0,05 – 10.000.000 x 4.000.000/40.000.000  = -500.000 TL

(Oluşan finansman ihtiyacı 500.000 TL). Ortalama %20 faiz oranından yıllık finansman gideri 100.000 TL.

Döviz Kredisi Kullanımı Olursa Kur Şoklarına Karşı Ne Yapılabilir ?

Ülkemizde döviz kurlarındaki dalgalanmaların sıklılığı bilinmektedir. Böyle bir durumda Firma’nın eğer satış ve maliyetleri YP üzerinden gerçekleşiyorsa proforma gelir tablosu YP üzerinden hazırlanabilir. Eğer satışlar ve maliyetler TL üzerinden ise kur şoklarına karşı farklı senaryolar üretilebilir. Örnek olarak kurun ortalama %20 artacağını öngörülüyorsa finansman giderleri ve anapara ödemeleri %20 artırabilir. Bu şekilde en iyi ve en kötü senaryolar ortaya çıkartılabilir.

Faiz Oranlarında aşırı dalgalanma Olursa Ne yapılabilir ?

Yine kur şoklarında olduğu gibi kısa vadeli kredilerin ortalama faiz oranı artırılarak yada azaltılarak farklı senaryolar hazırlanabilir. Bu şekilde Firma’nın faiz gerek faiz oranlarındaki dalgalanmaya gerekse kur şoklarına hazırlık durumu ortaya konabilir.

Uzun Vadeli Tedarikçilere Ödeme Olursa Ne Yapmamız Gerekli

Bazen makineler veya diğer yatırımlar için tedarikçilerle yıllık ödeme konusunda anlaşma yapılabilmekte, yada vadeli akreditif açılabilmektedir. Bu durumda ödenecek ilgili tutarlar anapara tutarlarına yazılmalıdır.

Eğer ham madde alımı için yapılıyorsa, istisnalalar haricinde tabloya  eklenmemesi gerekir.

Sonuç olarak öncelikle Proforma gelir tablosu farklı şekillerde daha da geliştirilebilir. Ancak çok fazla zaman kaybetmeden hızlı bir şekilde eldeki veriler yada beklentilerle göre gelecek analizini göstermeye çalıştım.

 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

RİSK BAZLI ANALİZ – TEDARİK RİSKİ

Aslında tedarik riskini birkaç cümle özetleyip, likidite riskine geçmeyi planlıyordum. Ancak özellikle bazı sektörlerdeki gelişmelerki çip v...